İmralı'da PKK'nın elebaşı Abdullah Öcalan ile Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan arasında yapılan görüşmeler, Türkiye'deki siyasi atmosferde önemli değişikliklere işaret ediyor. CNN TÜRK Ankara Temsilcisi Dicle Canova'nın aktardığı bilgilere göre, bu görüşmelerin ardından bazı önemli mesajlar iletildi. Özellikle, bu sürecin bir pazarlık veya heyet kurulması ile ilgili olmadığı vurgulandı. Anayasa değişikliği odaklı bir mesele üzerinde durulmadığı ifade edildi.
Canova, Cumhur İttifakı'nda yapılan nabız yoklamalarında, 'Bu bir süreç değil. Bir heyet veya masa kurulmayacak. Bir pazarlık yapılmayacak.' şeklinde ifadelerin öne çıktığını belirtti. Terörsüz bir Türkiye için silahların bırakılması gerektiği mesajı da dikkat çekti. İmralı'ya giden ekibin diğer siyasi partileri de ziyaret edeceği ve bu süreçte İmralı tarafından yapılacak çağrının beklendiği ifade edildi.
Görüşmelerin ardından, terörün silah bırakmasına ilişkin ana mesajın TBMM bünyesi altında güçlendirileceği belirtildi. Bu bağlamda, 'Demokrasi hukuk' ilkesi çerçevesinde teröre karşı durmanın önemine vurgu yapıldı. Parlamento çatısı altında netleşmesi beklenen bu durum, siyasi partiler arasında da tartışmalara yol açtı.
Canova'nın aktardığı bilgilere göre, bu süreçte Dem Parti'ye şahsi manevra hareketi bırakıldığı düşünülüyor. İmralı'nın etkisinin azaldığı yönündeki yorumlar, Abdullah Öcalan'ın 'Pozitif anlamda gerekli ehil sahibim' ifadesiyle yanıt buldu. Bu durum, İmralı'nın artık daha etkin bir rol oynayabileceği anlamına geliyor.
Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder ile yapılan görüşmenin ardından Abdullah Öcalan'ın kullandığı 'ehilim' kelimesi dikkat çekti. Bu kelimenin, İmralı'nın etkisinin kalmadığı yönündeki yorumlara bir yanıt olarak seçildiği düşünülüyor. Öcalan, bu ifadeyle pozitif anlamda gerekli katkıyı sunacak kararlılığı vurguladı.
Öte yandan, DEM'in ana argümanı olan 'İmralı'ya tecrit uygulanıyor, bu kaldırılsın. Sonra barış gelir' söylemi de gündemde. Tecridin sona ermesiyle birlikte, PKK içinden yükselen seslerin devlet tarafından kaydedildiği ifade ediliyor. Bu durum, İmralı sistemi üzerinden sözde örgüt yöneticilerinin açıklamaları arasındaki ton farkının belirginleşmesine yol açabilir.
İmralı görüşmelerinin ardından, kimin ne dediğinin netleşmesi ve ortaya çıkması için bir bekleyiş söz konusu. Bu süreçte, İmralı'nın yapacağı çağrının ardından ton farkının belirginleşip belirginleşmeyeceği merak ediliyor. Türkiye'deki siyasi gelişmelerin, terörle mücadelede yeni bir dönemi başlatıp başlatmayacağı ise zamanla netlik kazanacak.
Sonuç olarak, İmralı'da gerçekleşen görüşmeler, Türkiye'nin terörle mücadelesinde önemli bir dönüm noktası olabilir. Bu süreçte, siyasi partilerin ve kamuoyunun dikkatle izlemesi gereken gelişmeler yaşanıyor. İmralı'nın mesajlarının, Türkiye'deki siyasi dinamikleri nasıl etkileyeceği ise belirsizliğini koruyor.