Dünya genelinde enflasyon-resesyon ikilemi varlığını korurken, Trump'ın korumacı ticari politikalarının ekonomik görünüm üzerindeki etkilerine yönelik endişeler yatırımcıların odağında olmaya devam ediyor. Başkan Trump, pazar günü verdiği bir röportajda, Kanada ve Meksika'ya yönelik tarifelerin, bu yıl ülke ekonomisinin resesyona girmesine ya da enflasyonun artmasına yol açabileceği olasılığını göz ardı etmemişti. Bu durum, yatırımcıların dikkatini çekti.
Trump, tarifelerin enflasyonu etkileyebileceğini ancak faiz oranlarının da düştüğünü vurgulamıştır. Bu açıklamalar, yatırımcılar arasında belirsizlik yaratmıştır. Ekonomik görünüm üzerindeki bu belirsizlik, piyasalarda dalgalanmalara neden olmaktadır. Yatırımcılar, bu tür gelişmeleri dikkatle izlemektedir.
Tarifelerin, ABD ekonomisi üzerindeki etkileri tartışılmaya devam ederken, Trump'ın açıklamaları resesyon korkularını artırmıştır. Ekonomistler, bu durumun ticaret savaşını tetikleyebileceğini belirtmektedir. Bu tür ticaret politikaları, uluslararası ilişkileri de etkilemektedir.
Geçen hafta açıklanan istihdam verileri, ABD'deki büyümeye ilişkin riskleri desteklemiştir. Tüketicilerin enflasyon beklentileri de kötüleşmiştir. New York Fed'in açıkladığı Tüketici Beklentileri Anketi, kısa vadeli enflasyon beklentisinin yükseldiğini göstermektedir. Bu durum, tüketicilerin mali durumları konusunda daha fazla kötümser olmalarına yol açmıştır.
ABD Merkez Bankası'nın (Fed) enflasyon verileri öncesi, tüketicilerin işsizlik, temerrüt ve krediye erişim beklentilerinin kötüleştiği bildirilmiştir. Bu durum, ekonomik büyümenin sürdürülebilirliği açısından endişe verici bir tablo çizmektedir.
Son gelişmelerle birlikte, 'korku endeksi' olarak bilinen VIX Endeksi, yüzde 19'un üzerinde artarak 27,8'e yükselmiştir. Bu durum, piyasalardaki belirsizliğin arttığını göstermektedir. ABD'nin 10 yıl vadeli tahvil faizi de gerileyerek yatırımcıların güven arayışını artırmıştır.
New York borsasında endeksler kayıplarını derinleştirirken, Dow Jones endeksi önemli bir düşüş yaşamıştır. Bu durum, yatırımcıların piyasalardaki belirsizlikten etkilenerek daha temkinli davranmalarına neden olmuştur. Ekonomik göstergelerdeki bu dalgalanmalar, piyasa dinamiklerini etkilemektedir.
Moody's Analytics Başekonomisti Mark Zandi, ABD'nin önümüzdeki yıl resesyona girme riskinin rahatsız edici derecede yüksek olduğunu belirtmiştir. Zandi, bu ihtimali yılın başında yüzde 15 olarak değerlendirirken, şimdi yüzde 35 olarak görmektedir. Bu durum, yatırımcılar için önemli bir uyarı niteliğindedir.
Fitch Ratings ABD Ekonomik Araştırmalar Başkanı Olu Sonola, resesyon riskinin arttığını ifade etmiştir. Ticari gerilimlerin devam etmesi halinde, tüketicilerin harcamalarını kısmaya yönelmesi beklenmektedir. Bu durum, ekonomik büyümeyi olumsuz yönde etkileyebilir.