Borsa İstanbul'da Enflasyon ve Faiz Beklentileri Piyasaları Şekillendiriyor
Borsa İstanbul'da Enflasyon ve Faiz Beklentileri Piyasaları Şekillendiriyor
Borsa İstanbul, önümüzdeki hafta açıklanacak olan enflasyon ve TCMB faiz kararına odaklanmış durumda. Piyasalarda geçen hafta borsa tepki çıkışı, döviz kurlarında yatay seyir ve gösterge tahvil faizinde düşüş gözlemlendi. Enflasyon, uygulanan ekonomik programın yumuşak karnı olarak değerlendiriliyor. Faizlerin düşmesi için enflasyonun da düşmesi gerektiği ifade ediliyor.
Ocak ayında enflasyon (TÜFE) yüzde 42.12 olarak açıklandı. Şubat ayı için piyasa beklentisi aylık yüzde 2.8-3.0 bandında, yıllık ise yüzde 40 olarak şekillendi. Bu durumda, TCMB’ye faiz indirimine yönelik bir alan açılmış olacak. 250 baz puanlık indirim olasılığı öne çıkıyor. Ancak, gerçekleşmelerin izlenmesi gerektiği vurgulanıyor.
Faiz İndirim Beklentileri Güçlendi
TCMB Başkanı Fatih Karahan, faiz kararları için otopilotta olmadıklarını belirtmişti. Şubat enflasyonu için aylık beklenti yüzde 3’ün üzerinde, hatta yüzde 4 civarında olarak öngörülüyordu. Ancak sağlıkta muayene ücretlerinin düşürülmesi ile birlikte enflasyon tahminleri gerileyince, TCMB’nin faiz indirim beklentileri güç kazandı.
Faiz indirimi gerçekleşirse, piyasalarda olumlu bir tepki bekleniyor. Gösterge tahvil faizinde devam eden düşüş ve borsada hareketlenen banka hisseleri, bu beklentiyi fiyatlıyor. Borsa İstanbul’da tepki çıkışında da aynı beklentinin etkisi olduğu görülüyor. Ancak, temkinli bir görünüm korunuyor.
Yabancı Alımları Sürüyor
Yabancı yatırımcılar son iki haftadır hisse senetlerinde alıma devam ediyor. Borsada yabancı ilgisinin arttığı gözlemleniyor. TCMB verilerine göre, 21 Şubat ile biten haftada yabancı yatırımcılar 73.8 milyon dolarlık hisse senedi ve 179.8 milyon dolarlık tahvil bono aldılar. Son iki haftada hisse senetleri alımları 182 milyon dolara ulaştı.
Yabancıların enflasyon ve TCMB kaynaklı gelişmelere kayıtsız kalmadığı anlaşılıyor. 21 Şubat haftasında TCMB rezervleri ve kur korumalı mevduatta düşüş yaşanırken, yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatlarında artış görüldü. Bu durum, kur korumalı mevduatta erimenin hızlandığını ve döviz mevduatındaki artışın ivme kazandığını gösteriyor.
Faiz Cazibesini Koruyor
Yüksek faiz ve rezervler, döviz kurları üzerinde baskı yapmaya devam ediyor. Bu durum, enflasyondaki gerilemeye de katkı sağlıyor. Ocak-şubat döneminde döviz sepetindeki artış, ortalama yüzde 3.7 civarında. Aynı dönemde enflasyonun (TÜFE) yüzde 8 olması bekleniyor. Bu fark, döviz kurlarının enflasyonun altında kalmasına neden oluyor.
Türkiye’de TCMB’nin politika faizi yüzde 45, yıllık tahvil faizi yüzde 38, 10 yıllık tahvil faizi ise yüzde 28 ile cazibesini koruyor. Yabancıların ağırlıklı olarak tahvil bonoya yönelmelerinin altında bu görünüm yatıyor. Faizlerin düşmesi durumunda, yabancıların tavırlarının ne yönde evrileceği önemli bir konu olarak öne çıkıyor.
Dış Piyasalarda Dalgalı Seyir
Dış piyasalarda dalgalı bir seyir gözlemleniyor. ABD ve Rusya arasındaki uyum, piyasalarda iyimserlikle karşılanıyor. Ancak, ABD Başkanı Trump ile Ukrayna Başkanı Zelenski arasında yaşanan gerginlik, yeni bir belirsizlik oluşturdu. Bu durum, küresel ölçekte kutuplaşmayı artırabilir.
ABD borsalarında dalgalanma görülürken, altın fiyatlarındaki geri çekilme derinlik kazandı. ABD tahvil faizlerindeki düşüşe rağmen dolardaki değerlenme, güvenli liman ihtiyacını azaltıyor. Önümüzdeki hafta Euro Bölgesi enflasyonu ve ABD tarım dışı istihdam verileri yakından takip edilecek.
